Altınoluk'un 155 Yıllık Tarihi Eseri Altın Çeşmeli Konak'ta Çift Kişi 1 Gece Konaklama + Kahvaltı + 5 Çayı + Pasta ve Börek İkramı 400TL Yerine 199TL! (30 Eylül'e Kadar Geçerlidir.)

Fırsat Bu Fırsat

Her yönüyle, ölçülemez bir özveri, emek ve çok özel duyarlılıkların ürünü olan Çeşmeli Konak'ı ziyaret etmek herkesin yaşaması gereken ölümsüz bir deneyim!

Altınoluk, geçmişte farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olmakla birlikte bugün, Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri, çeşmeleri ve haremlik- selamlık konaklarıyla ziyaretçilerine klasik Türk köyü havasını tattırıyor... Tarihi dokusu epeyce zedelenmiş olarak günümüze ulaşan Altınoluk Köyünde ayakta kalmış az sayıdaki mimari örneklerden biri de, Çeşmeli Konak. Adını bahçe duvarındaki tarihi çeşmeden alan Çeşmeli Konak'ın dilden dile anlatılan öyküsü de masalsı bir aşkın uğruna inşa edilen bu görkemli konağın büyüsünü dile getiriyor.2005 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan mekânın öyküsü 1850'lere kadar uzanıyor.

Altınoluk içinde "anıtsal" etkisiyle görkemini tüm dokuya yansıtan taş evi, 1850'de "Midilli"den gelen ustalar yapmışlar. Çünkü Midillili bir tüccar Papazlık'ın en güzel kızına âşık olup evlenmek isteyince, kızın babası ''görkemli bir konak yapması" koşuluyla onay vermiş...

Sonunda ev, o denli büyük bir beceriyle inşa ediliyor ki 3 ayrı ailenin birbirlerini görmeden yaşayabilecekleri kadar "mimarca"... Hem de bu çok özel ve karmaşık kullanıma rağmen tasarlanabilen "haremlik-selamlık" bölümleriyle birlikte...

İşte böylesine bir "sevgi"nin yarattığı görmüş geçirmiş konak, yıkılmak ve yok olmak üzereyken "kültüre ve doğaya olan sevgi"yle yeniden yaşama kavuşuyor. 1996'da evi görür görmez "âşık" olan Tufan Atalayman, önce yapıyı, ardından komşu parsellerde kalmış "müştemilat"larını alarak tıpkı geçmişteki gibi Papazlık'ın en alımlı yapısı haline getiriyor...

Sevdiği kıza kavuşabilmek için bir konak yapması gereken Midillili bir tüccar sayesinde hayat bulan yapı, yıllar içinde pek çok yaşama tanıklık etmiş, yılların yorgunluğu ile yıpranmış. Ancak geçtiğimiz senelerde yapılan restorasyon çalışmasıyla konak, şimdi Kazdağları eteğinde 'temiz hava, bol gıda' şeklinde hizmet veriyor. Odalarda kullanılan eşyaların tümü eskicilerden tedarik edilmiş, yani mekânın geçmişine hürmette kusur edilmemiş.

Ege ve Akdeniz ezgilerinden oluşan dingin bir müziğin, denizden Kaz Dağı'na doğru esen rüzgârın sesiyle buluşması ise anlatılamaz...

Eklemeden geçmeyelim, otelin size duyurmamızı istediği çok önemli bir yasak var! Otele kesinlikle pet şişe suyla gelmemenizi istiyorlar çünkü Kazdağı doruklarından oluk oluk akan suyu Altın Çeşmesinden buz gibi içmemenize yürekleri el vermiyor. Bizden duyurması.