Hangi gıdalara ya da maddelere karşı duyarlılığınız var biliyor musunuz? Biorezonans Ankara'da gıda ve madde duyarlılık (intolerans) testi 250 TL yerine 79 TL! (3 ay geçerlidir.)

İndirimli Fiyat: 79 TL
Değeri:
250 TL
İndirim:
% 68
Kazancınız:
171 TL
Bu fırsatı almak için gereken zaman dolmuştur. Benzer kampanyalara bakabilirsiniz.

Fırsat Bu Fırsat

Yararlı sandığınız gıdalar sizin için zararlı olabilir

Diyet yaptığınız halde kilo veremiyorsunuz, kendinizi sürekli şişkin hissediyorsunuz, yemeklerden hemen sonra mide ağrılarından yakınmaya başlıyorsunuz, depresyon, sinirlilik, uykusuzluk, baş ağrısı, cilt problemleri gibi şikayetleriniz var. Tüm bunlarının nedeninin yediklerinizden kaynaklanabileceğini hiç düşündünüz mü? Belki de yararlı olduğunu düşünerek sürekli tükettiğiniz süt ya da tatlılarınızı süslediğiniz tarçın sizin en büyük düşmanınız! Bunu öğrenmenin tek yolu ise intolerans testi yaptırmak. Bu testin sonucuna göre beslenme alışkanlıklarınızı değiştirebilir, daha bilinçli ve sağlıklı bir hayata adım atabilirsiniz.

Grupanya'dan beslenme düzeninizi şekillendireceğiniz ve sağlıklı bir yaşamın kapılarını aralayacağınız müthiş bir fırsat! Biorezonans Ankara'da gıda ve madde duyarlılık testi (intoleransı testi) 250 TL yerine 79 TL!

GIDA DUYARLILIĞI VE MADDE TESTİ (BESİN INTOLERANS TESTİ)

Son dönemlerde fazlaca telaffuz edilen gıda duyarlılığı çoğunlukla alerjik reaksiyonlar ile karşılaştırıldığı için çok fazla önemsenmemektedir. Alerji denildiğinde vücutta ani ve gözle görülebilir cevaplar akla geldiği için çoğu kişi ilk duyduğunda böyle bir sorunu olmadığını düşünerek göz ardı etmektedir. Alerji genellikle yabancı bir maddeye karşı (örneğin ağaç poleni gibi) vücudun verdiği kızarıklık, döküntü veya nefes alma problemleriyle ortaya çıkar. Burada atlanan ve asıl sorunu yaratan kısım ise besin duyarlılığıdır. Normalde insan bedeni için zararlı veya yabancı olarak kabul edilmemesi gereken bir gıda maddesinin (örneğin buğday,süt v.s) bedende kabul edilmez bir madde gibi tepkiye yol açması..Olayın en tehlikeli yönü ise bu maddeler vücuda her gün ve azar azar kazandırıldığı için bilinen yoğun alerjik tepkileri görmememiz, yani hiç kimse yıllardır çektiği gaz probleminin her gün yediği buğdaydan kaynaklandığını düşünmez. Çünkü yediği anda kaşıntısı v.s.olmamaktadır. Kısacası her gün yediğimiz ve çok sevdiğimiz bir gıda yıllardır çektiğimiz bir sağlık probleminin baş sebebi olabilir.

Peki bir gıda neden vücutta zararlıymış gibi tepki oluşturur? Bunun baş sebebi gıda terörü. Genlerimizde çok az bir değişiklik olurken gıdalarda ciddi değişim yapılmıştır. Günlük hayattaki koşuşturmamızda bizim hayatımızı kolaylaştırmak amacı ile yaratılmış bir sektör .İlk bakışta faydalıymış gibi görünen zaman kazandırdığı için kurtarıcımızmış gibi piyasaya sürülen gıdalar aslında yavaş yavaş bedeni tüketmekte ve fark ettirmeden sorunlara zemin hazırlamakta. Uzun süre dayansın diye içine ilave edilen her katkı maddesi kimyasal olarak gıdaya farklı bir kimlik kazandırıyor. Zararlı katkı maddeleri bedeni yararak tahammülsüz bir hale getirirken kimliği değişmiş gıda maddesi tanınamadığı için vücut tarafından reddediliyor. İlk aşama sindirilememesi.. Bu aşamada gaz, şişkinlik v.s tepkiler oluşuyor. Sindirim sistemi bağışıklık sisteminin en büyük parçasıdır. Burada oluşan aksama zincirleme bir tepki sürecinde sinir sistemine kadar bedenin etkilenmesine yol açıyor.

Beden bir kez tahammülsüz hale geldiğinde yıllardır yerken bir sorun yaşamadığı başka başka gıdalara da tepki vermeye başlayabilir. Kırk yaşımda şu alerjim çıktı cümlelerinin sebebi budur. Tablonun asıl tehlikeli kısmı bunun hissettirmeden sinsi sinsi büyüyor olması. Gen yapımız ve buna bağlı vücudumuzda gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar doğal olmayan yiyeceklerin tümü ile başa çıkacak yeteneğe sahip değillerdir.

OLASI GIDA DUYARLILIĞI TEPKİLERİ

  • Uyku bozukluğu, kronik yorgunluk
  • Migren ve baş ağrıları,
  • Gaz, şişkinlik, kabızlık,
  • Nedeni bilinmeyen şişmeler,
  • İshal,
  • Mide krampları,
  • Romatizmal hastalıklar,
  • Depresyon ve ruhsal sıkıntılar,
  • Cilt problemleri (akne, sedef v.s)
  • Solunum yolu hastalıkları,
  • Diyet yapılmasına rağmen kilo verememe,
  • Obezite ve şişmanlık,

Yapılan araştırmalar bu tip duyarlılıklar ve ilerleyen aşamalarda oluşturacağı hastalıklardan etkilenme oranının toplumda her geçen yıl arttığını gösteriyor. En çok da gelişme çağındaki çocukların bundan etkilendiği ve nesillerin korunması için mutlaka buna müdahale edilmesi gerekliliği vurgulanmaktadır.

Yıpranmış bir bedeni tekrar sağlığına kavuşturmak zaman ve çok masrafa neden olurken, henüz çok yıpranmamış bedenleri temizlemek daha kolay ve zahmetsiz olmaktadır. O nedenle özellikle çocuklar için bu test çok önemli bir yerde durmaktadır.

Bedenin tahammül sınırını zorlayan diğer önemli bir faktör ise vücuttaki ağır metal birikimleridir. Ağız içindeki metal dolgu ve protez yapılarındaki amalgam ve civa, aşıların içine koyulan aliminyum ve civa gibi vücudumuza temas eden yapılar, özellikle sinir sisteminde ciddi dejenerasyonlara yol açarak MS (Multipl skleroz)'a varan ağır tabloları oluşturmaktadır.

Yapılan araştırma sonucunda bu tür etkileşimler altındaki bayanların (besin alerjisi ve ağır metal birikimi) hamilelik dönemlerinde bunu bebeğe aktardığı ve bebeğin alerji veya sinirsel dönemlerle (çocuklarda hiper aktivite ve dikkat dağınıklığı gibi) dünyaya geldiği saptanmıştır.

ÖZET OLARAK TABLO

Karbonhidrat, protein, rafine edilmiş, GDO'lu beslenme (düşük Ph) + Ağır metaller, aliminyum, civa v.s +
Toksinler, etlerdeki antibiyotik vs. yapılar, çevresel faktörler

  • Bağırsak epiteli hasarı,
  • Normal flora bozulunca yerine bakteri, mantar ve
  • Parazit çoğalması
  • Sindirilemeyen gıdanın direk kana ve vücut boşluklarına karışarak toksik etki göstermesi
  • Otoimmün cevabın oluşması, toksiklerin organlarda kalıcı hasarlar.

Gıda duyarlılığı ve madde testi ile vücudunuzda biriken ağır metalleri tespit etmek, vücudunuzun hangi besin gruplarına tahammülsüz olduğunu ve yol açtığı yıpranma sürecini belirleyip tersine çevirmek mümkündür. Böylece sebebini bilmediğimiz birçok şikayetinizden kurtulabileceğiniz gibi gelecekte oluşabilecek birçok sağlık problemlerinden kendinizi korumuş olacaksınız.

GIDA DUYARLILIĞI VE MADDE TESTİNDE NELERE BAKILIR?

1- Besin grupları:
- süt grupları
- et ürünleri
- meyveler
- sebzeler
2- Polenler,
3- Ev tozu-Akarlar,
4- Mantarlar,
5- Mayalar,
6- Hayvan epitelleri,
7- Arı-eşek arısı v.s

MADDE VE AĞIR METAL BİRİKİM TESTİNDE NELERE BAKILIR?

  • aliminyum,
  • civa,
  • formaldehit,
  • nikel,
  • bakır,
  • kurşun,
  • paladyum,
  • gümüş,
  • teflon,
  • kadmiyum,
  • Amalgam

ÖRNEĞİN;
KURŞUN; taşıt atıklarından ve fabrika atıklarından gıdalara bulaşmaktadır ve çocuklarda zeka geriliğine yol açmaktadır. CİVA; tarım ilaçları, aşılar ve dolgulardan bulaşmaktadır. Doğrudan sinir sistemini etkilemektedir. KADMİYUM; oldukça zehirli bir metaldir.Başlıca bulaşma kaynağı yapay gübreleme ve dumanlarıdır

Yaygın olarak kullanılan birçok yöntemde test sonrasında kişiye tahammülsüzlüğü olan gıdaları beslenmesinden çıkartması ya da maddelere temas etmesi önerilmektedir. Ama gerçek olan şudur ki bu şekilde ömür boyu beslenmek ya da kendinizi sakınmaya çalışmak zorlayıcı bir süreçtir. Bu yöntemin ayrıcalığı nedenler belirlendikten sonra çözüm ve tedavi aşamasında da yardımcı olabilen tek sistem olması. Yani test sonrasında tedavi sürecinde de destek ve yönlendirme yapılabilemektedir.

TUZ LAMBASI

Dünyanın birçok ülkesinde 75 yıldır tedavi amaçlı olarak yararlanılan (-) iyonları son zamanlarda ülkemizde de çok önemsenmeye başlanmıştır. Yapılan çalışmalar (-) iyonların insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu anlaşılmıştır. Nefes aldığımız havanın elektrik yükünün sağlığımız ve bedenimiz üzerine doğrudan etkisi var, insanın yeteri kadar temiz hava soluması için cm küp alanda 1500 (-) iyon yoğunluğu bulunması önemli.

Bugün içinde yaşadığımız evler ve ofisler negatif iyonları içeri almıyor, Bilgisayar florasan ışıkları, havalandırma cihazlarından gelen suni hava, bina yapımında kullanılan malzemeler (+) iyon üretimine neden oluyor, (+) iyonlar ise yorgunluk, alerji, konsantrasyon eksikliği, olumsuz düşünceler, zihinsel yorgunluk, baş ağrıları nefes alma rahatsızlıkları, uyuma güçlüğü ya da düzensizliği gibi etkilere neden oluyorlar.

İşte şehir ortamında sıkışıp kalmış bizlerin şikâyetleri teknoloji çağında bu aletlerden vazgeçmek neredeyse imkânsız kapalı ortamlar, uzun süre araba kullanmak, sentetik döşemeler, elektromanyetik aletler, televizyon ekranları, video, telefonlar ve santralleri, faks, fotokopi cihazları, aşırı tozlar hemen hepsi gün boyu (+) iyon altında kalmamıza neden olurlar. Araştırmalara göre havadaki iyon akımları bizim ruh halimizi, enerji düzeyimizi ve sağlığımızı doğrudan etkiliyorlar. Negatif (-) iyonlar havadaki oksijenden oluşan elektronik olarak değişmiş bir moleküldür. Pozitif (+) iyonlar elektronlarını hava kirliliği yoluyla kaybetmiş bir moleküldür.

Ev ortamlarında yoğun olarak bulunan (+) iyonlar, aşırı SERATONİN salgılanmasına yol açar, seratonin bedenin zihinsel duygusal ve fiziksel stres ile bahşedebilmesini sağlayan bir nüro iletkendir. Aşırı üretildiğinde öncelikle hiperaktiviteye neden olur buna anksiyete etkeni olarak önemlidir, depresyona neden olabilir. Uykusuzluk ya da kâbuslara neden olduğu bilinmektedir.

Kısaca (+) iyonlar kendimizi yorgun, depresif ve sinirli sağlıksız hissetmemize neden olurlar. Evimizde iyon dengesini oluşturmak stresli bir yaşam tazının getirdiği sıkıntıları yenmemize yardımcı olur. Bunu da tuz lambası ile sağlamak mümkün.

1- (-) iyonlar saman nezlesi, astım, mevsimsel depresyon, bel ve baş ağrısı belirtilerini azaltabiliyor. 2- (-) iyonlar yoğun olduğu yerlerde hareket kabiliyeti artıyor, iş performansı yükseliyor ve zihinsel fonksiyonlar düzeliyor, hata yapma oranları azalıyor. 3- Columbia Üniversitesi New York Eyalet Psikiyatri Enstitüsü araştırmaları yüksek (-) iyon alanlarında olumlu etki yapıyor. Kuzey Carolina uygulamalı Düşünsel bilimler merkezi araştırma bölüm başkanı Pıerre Hawad Phd. 4- (-) iyonlar oksijenin beyine ulaşmasına yardımcı oluyor ve uykulu halinden çıkıp dikkatimizin artmasına neden oluyor.
5- (-) iyon havadaki (+) iyonlarla birleşip nötrler ve etkilerini azaltır. 6- Sur rey Üniversitesi çalışması sonucu, çalışma sayesinde yapılan bir araştırmada (-) iyon etkisi artıracak 1 ay süreli uygulamada baş ağrılarında %78 azalma kaydedilmiştir. 7- ABD Ziraat Bakanlığı tarafından yürütülen bir araştırmada bir odayı (-9 iyon ile desteklediklerinde toz oranını %52, bakteri oranını ise %85 azalttığı kanıtlanmıştır.

ORGANİZMA ETKİLERİ

NEGATİF İYON

  • KANDA ALKALİK
  • KAN DAMARLARI GENİŞLER VE AKIŞI KOLAYLAŞIR.
  • KAN BASINCINI DENGELER
  • SOLUNUMU RAHATLATIR.
  • KALP RİTMİ DÜZENLER.
  • ALERJİK REAKSİYON AZALIR.
  • BAŞ AĞRILARI AZALIR.
  • RAHATLATIR VE GEVŞETİR.

POZİTİF İYON

  • NÖTR KAN
  • KAN DAMARLARI DARALIR.
  • KAN BASINCI YÜKSELİR.
  • SOLUNUM KALİTESİ DÜŞER.
  • KALP ATIŞINDA DÜZENSİZLİK VE ŞİDDETLENME
  • UYKU SONRASI BAŞ AĞRILARININ ARTIŞI
  • UZUN SÜRELİ YORGUNLUK

Bilgi için www.biorezonansankara.com ve www.soletuzlamba.com sitelerini ziyaret edebilirsiniz.

Nasıl Kullanılır?

  • Dilediğiniz kadar fırsat kodu alabilir ve hediye edebilirsiniz.
  • Kendi adınıza 1 adet fırsat kuponu kullanabilirsiniz.
  • Bu fırsattan yararlananlar tuz lambasına 60 TL yerine 40 TL'ye sahip olabilecekler.
  • Randevu almak zorunludur.
  • Randevu iptallerinin 12 saat önceden bildirilmesi gerekmektedir.
  • Detaylı bilgi ve rezervasyon için 0312 446 26 89 - 446 26 99 numaralı telefonları arayabilirsiniz.
  • Başka indirim ve kampanyalarla birleştirilemez.
  • Bu fırsat 3 ay süreyle, 28 Temmuz 2011 tarihine kadar geçerlidir.

Fırsatı Sunan

Site:Grupanya
Destek Hattı:(212) 437 89 00

İşletme:Biorezonans Ankara
Adres:Kırçiçeği sok. No:7/4 Gaziosmanpaşa - Ankara
Telefon:www.biorezonansankara.com

Fırsat Detayları

  • Obezite, kilo verememe, migren, kronik yorgunluk, cilt problemleri gibi sorunlarınız tükettiğiniz besinlerden kaynaklanıyor olabilir.

  • Besinlere karşı duyarlılığınızı ölçecek en sağlıklı yöntem intolerans testidir.

  • Gıda duyarlılığı ve madde testi ile vücudunuzda biriken ağır metalleri tespit etmek, vücudunuzun hangi besin gruplarına tahammülsüz olduğunu ve yol açtığı yıpranma sürecini belirleyip tersine çevirmek mümkündür.

  • Pozitif iyonlar kendimizi yorgun, depresif, sinirli ve sağlıksız hissetmemize neden olur. Evimizde iyon dengesini oluşturmak stresli bir yaşam tarzının getirdiği sıkıntıları yenmenize yardımcı olur. Bunu da tuz lambası ile sağlamak mümkün.