www.otistiklerdernegi.org.tr için tasarlanmış ajandanın yan etkilerine dikkat ediniz. Destek olmanın paha biçilemez değerinin yanında, 20TL değerindeki ajanda 15TL.

İndirimli Fiyat: 15 TL
Değeri:
20 TL
İndirim:
% 25
Kazancınız:
5 TL
Bu fırsatı almak için gereken zaman dolmuştur. Benzer kampanyalara bakabilirsiniz.

Fırsat Bu Fırsat

· Ürün 50 tane ile sınırlıdır.
· Ürün destek olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşatır.
· Sevdiklerinizede aynı duyguyu yaşama fırsatı sağlar.
· Her sayfada birkez daha rahatlık ve mutluluk verir.
· İsterseniz gelip alabilirsiniz yada İstanbul içi kargo ücretsiz, diğer iller karşı ödemeli gönderilir.
· Kişi başı istediğiniz kadar kupon alabilirsiniz.

Nasıl Kullanılır?

· Fırsatı satın alın, fırsat kodunuzu mail olarak gönderelim.
· İşletmeye İsminizi, Soyisminizi ve Fırsat Kodunuzu söylemeniz yeterli.
· Dilerseniz fırsat kodunuza, kullanım tarihlerine ve tüm detaylara "Fırsatlarım" sayfasından ulaşabilirsiniz.
· Sipariş için Tel: 0(212) 2527505
· Detaylı bilgi için Mehmet ERACAR ile bağlantı kurmanız yeterli olacaktır. 0(532) 3929256

Fırsatı Sunan

Site:Fırsat Kovala
Destek Hattı:(212) 227 36 83

İşletme:www.otistiklerdernegi.org.tr
http://www.otistiklerdernegi.org.tr
Adres:Sıraselviler C. Yeniyuva S. 28/3 Cihangir, Beyoğlu İstanbul, Türkiye
Telefon:0(212) 2527505

Fırsat Detayları

Hiçbir şey Hayat kadar kıymetli değildir.

Bir sabah...
Bir sabah, sadece otistiklerin yaşadığı bir dünyaya gözlerinizi açtığınızı düşünün. Dillerini bilmediğiniz, neye sevinip üzüldüklerini hiç anlamadığınız, neyin doğru neyin yanlış kabul edildiğini kavrayamadığınız insanlarla çevrilisiniz. Tercih etmediğiniz halde böyle bir dünyaya uyandığınızı ve geri dönüşün pek de mümkün olmadığını farz edin.
O dünyanın insanlarından ne beklerdiniz ?...
Size düşmanca ve korkuyla yaklaşılmasını mı ?... Onların dünyasını öğrenebilmek için size fırsat tanınmasını, size sabır, şefkat ve anlayış gösterilmesini mi ?... Ya da " sizi anlamak için çaba göstermelerini
mi ?... Yoksa hepsini birden mi beklerdiniz ?...
Bir düşünün...
Böyle bir durumla karşılaşmış olsaydınız o "dünya"da size "OTİSTİK" denecekti. Tıpkı bizlerin dünyasına kendi tercihleri olmadığı halde gelen "OTİSTİK" dediklerimiz gibi...

Otizm Hakkında

Tanım:
Erken çocukluk çağında sosyal ve duygusal gelişim bozukluğu ile başlayan ilerleyici bir hastalıktır.
Zihinsel geriliğe yol açar. Ancak yapısal olarak diğer zihinsel gerilik problemlerinden çok farklı özellikler gösterir ve farklı projelerle ele alınmaları gerekir.

Gidişat:
Erken tanı, yaşam boyu eğitim-terapi ve parasal destek gerektirir. (Kesinlikle otistikler için geliştirilmiş ekip çalışmalarına gerek vardır. Bunlar olmadığı takdirde ancak özürlülerin bulunduğu ortamlarda çoğu kez ilaçla sakinleştirilerek idare edilmektedir.)

Görülme sıklığı:
Tüm dünyada ve ülkemizde on binde 4-5 otistik vardır. Tam olarak düzelme olasılığı yok denilebilir. (Normal denilebilecek düzeye gelen birkaç otistik tanımlanmaktadır. Ancak onlar da kendine özgü yapılar gösterirler. )

Türkiye'de otizm

Sağlıklı istatistik bilgi olmamakla birlikte nüfusa dayalı bir tahminle 24 bin kadar otistik olduğu düşünülmektedir.

Türkiye'de otistikler resmi ve özel okullarda var olan örgün eğitim olanaklarından hemen hemen hiç yararlanamamaktadırlar. Bu konudaki en önemli eksiklik otistiklerle çalışabilecek yeterliliğe sahip eğitimcilerin olmayışıdır (eğitimcinin hem eğitim öğretim ve hem de terapötik ruh sağlığı donanımında olması gerekmektedir).

Yaygın eğitim sayılabilecek birkaç vakıf, dernek v.b. kuruluşlar ve bunların otistikler için ayrılan bazı çalışmaları olmakla birlikte bu çalışmaların hemen hepsi bilimsel ve yasal düzenleme ve denetimden uzaktırlar. Mili Eğitim Ve Sağlık Bakanlığının otistikler için henüz denenmiş ve sonuçları alınmış bir projesi yoktur.

Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından 1999 Yılında yapılan 1. Özürlüler Şurası sonrasında ilk kez otizm kavramının kullanıldığı örgün eğitim kurumlarının açıldığı görülmektedir. Bağımlı (ilköğretim okulu alt sınıfı olarak) ve bağımsız "OÇEM" (Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi) olarak anılan bu okullarda yapılabilen çalışmalar henüz deneme niteliğinde olup yetkin ve donanımlı bir ekip çalışmasının henüz başlamadığını da görmekteyiz.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Otistiklerle ilgili üretilen projelerinde ise işlevsel sayılabilecek gelişmelerin gerçekleşmesi şimdilik olası görünmemektedir. Bu alandaki aksama ve eksikliklerin nedenleri şöyle sıralanabilir;

1) Otizmin henüz tam olarak anlaşılmamış ve doğru tanımlanamamış olması. (Uluslar arası bilim çevreleri de tartışmalar yapmakta).
2) Otistiklerin iyi tanınamayan bu gelişim tablosunun genel olarak zihinsel engelliler kapsamında düşünülmesi ve özel eğitim kapsamında sürdürülmeye çalışılan bu hizmetlerde istihdam edilen eğitimcilerin otistikler hakkında bilgi ve beceri yetersizlikleri.
3) Eğitimci yetiştirme program ve yöntemlerinin yetersizliği (analitik yöntemler yerine konservatif, tekrarlayıcı ve tek modeli benimseyen bir eğitim anlayışı hakimdir . Bu sistemle yetişmiş eğitimciler yaratıcı olamadıkları için tanımadıkları bir yapı karşısında çaresiz kalmaktadırlar).
4) Otizmin ve otistik gelişim gösterenlerin daha iyi tanınabilmesi ve daha işlevsel hizmetlerin üretilebilmesi için gerekli ekiplerin oluşturulamaması